Kimyasal maddelerden kaynaklanan su ve hava kirliliği: nedenleri ve etkileri

  • Kimyasal kirlilik insan faaliyetleri nedeniyle suyu, havayı ve toprağı etkilemektedir.
  • Ağır metaller ve pestisitler ekosistemlere verilen ciddi zararlardan sorumludur.
  • Asılı parçacıklar ve gazlar iklim değişikliğine ve akciğer hastalıklarına katkıda bulunur.

Kimyasal maddelerden kaynaklanan kirlilik, hem suyu hem de soluduğumuz havayı önemli ölçüde etkileyen küresel bir sorundur. Vücudumuzda 300'den fazla kimyasal madde mevcutken, bu maddelerin etkisi insanlarda hastalıkların artmasına ve biyolojik çeşitlilik kaybının artmasına neden olmuştur. Bu makalede, kimyasal ajanların bu hayati kaynakların kirlenmesine nasıl katkıda bulunduğunu araştırıyoruz.

kimyasal maddeler nelerdir

Su ve havanın kimyasal maddelerle kirlenmesi

Kimyasal maddeler başkalarıyla temas ettiğinde moleküler düzeyde değişiklikler oluşturan maddelerdir. Bu değişiklikler kimyasal reaksiyonlar, fiziksel dönüşümler veya ilgili maddelerin özelliklerindeki değişiklikler olabilir. Bu ajanlar arasında hem oksijen gibi doğal maddeleri hem de pestisitlerden temizlik ürünlerinden endüstriyel bileşiklere kadar insanlar tarafından geliştirilen sentetik bileşenleri buluyoruz.

Ayrıca son yıllarda bu ajanların birçoğunun ekosistemlere ve insan sağlığına zararlı etkileri olduğu ortaya konmuştur. Çoğu durumda kimyasal maddeler biyolojik olarak parçalanamaz; bu da onların çevrede uzun süre kalacakları ve ekosistemleri ciddi şekilde etkileyecekleri anlamına gelir.

Kimyasal kirletici madde türleri

Kirleticiler özelliklerine ve etkilerine göre çeşitli kategorilere ayrılabilir. Bunlar en alakalı türlerdir:

  • Kimyasal kirleticiler: Çevreyi değiştiren organik veya inorganik maddeler. Bunlar toksik olabilir ve hem kısa hem de uzun vadeli etkilere sahip olabilir.
  • Fiziksel kirleticiler: Toz ve polen gibi asılı parçacıkları, gürültü ve radyasyonu içerirler. Her ne kadar toksik olmasalar da canlı organizmaların refahını etkileyebilirler.
  • Biyolojik kirleticiler: Suda, havada veya toprakta bulunan ve bulaşıcı hastalıklara neden olabilecek bakteri, virüs veya parazitler.

Su ve havanın kimyasal maddelerle kirlenmesi

Kimyasal maddelerden kaynaklanan kirlilik, başta su ve hava olmak üzere gezegenimizin ana kaynakları üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir. Bu kirliliğin kaynakları çeşitli olmasına rağmen esas olarak sanayi, tarım ve ulaşım gibi insan faaliyetleri kapsamında gruplandırılmaktadır.

Su kirliliği

Kirlenmiş su

Su, insan faaliyetlerinden en çok etkilenen kaynaklardan biridir. Dünya genelinde yer altı ve yer üstü suları, yalnızca su kalitesini etkilemekle kalmayıp aynı zamanda su ve insan yaşamını da tehlikeye sokan maddelerle kirlenmektedir. Başlıca su kirleticileri şunlardır:

  • Atık su: Ağır metaller ve endüstriyel ürünler gibi toksik maddeler içerirler. Çoğu durumda, nehirlere veya denizlere boşaltılmadan önce yeterince arıtılmıyorlar ve bu da onları su ekosistemlerindeki ölümlerin ana nedenlerinden biri haline getiriyor.
  • Ağır metaller: Cıva ve kadmiyum gibi elementler oldukça zehirlidir. Bu metaller biyolojik olarak birikerek hem deniz hayvanlarını hem de kontamine balık tüketen insanları etkileyebilir.
  • Tarım ilacı: Tarımda zararlıları kontrol altına almak amacıyla kullanılan bu ürünler, sızıntı yoluyla yeraltı sularına ulaşıyor. Bazıları zararlı etkileri nedeniyle yasaklanmıştır.
  • Ortaya çıkan kirleticiler: Küçük boyutlarına rağmen deniz faunası ve insan sağlığı için büyük tehlike oluşturan farmasötik ürünler ve mikroplastikler.

Özellikle endişe verici bir durum ise PFAS (perfloroalkil kimyasalları) çevrede kalıcı olan, toprakta ve su kütlelerinde onlarca yıl hayatta kalabilen kimyasallardır. 'Sonsuza kadar kimyasallar' olarak bilinen bu maddeler, yağmurda ve karda bile tespit edilmiştir ve bunlara maruz kalma, kanser ve bağışıklık sistemi sorunlarıyla bağlantılıdır.

Hava kirliliği

Hava kirliliği

Hava da su gibi artan kimyasal kirletici emisyonlarından etkilenen hayati bir kaynaktır. En endişe verici kirleticiler arasında sera gazları ve asılı parçacıklar yer alıyor. Bunlar en tehlikeli hava kirleticilerden bazılarıdır:

  • Askıya alınan parçacıklar: Havada bulunan nitrojen dioksit gibi mikropartiküller canlıların solunum sistemlerine kolaylıkla nüfuz ederek astım ve diğer akciğer rahatsızlıkları gibi hastalıklara neden olabiliyor.
  • Sera gazları: Karbondioksit (CO2) ve metan (CH4) gibi gazlar küresel ısınmaya ve iklim değişikliğine önemli ölçüde katkıda bulunmaktadır.
  • Azot ve kükürt oksitler: Esas olarak taşıtlar ve sanayi tarafından yayılan bu kirleticiler, doğal ekosistemlere ve kentsel binalara zarar veren asit yağmurlarının oluşmasından sorumludur.

Toprak kirlenmesi

Toprak aynı zamanda kimyasal maddelerden kaynaklanan kirlenmeden de ciddi şekilde etkilenir. Çoğu durumda kirleticiler sızıntı ve atmosferik birikim yoluyla toprağa karışarak karasal ekosistemlere zarar verir. Temel sorunlardan bazıları şunlardır:

  • Tarım ilacı: Tarımsal zararlıları kontrol etmek için kullanılan bu zararlılar, yıllarca kaldıkları toprağa sızarak faydalı organizmaları etkiler ve toprağın verimliliğini azaltır.
  • Ağır metaller: Madencilik faaliyetleri ve endüstriyel atıklar, bölgenin hem florasını hem de faunasını etkileyen ağır metallerin toprakta birikmesinden sorumludur.
  • Çöp ve katı atık: Atık depolama alanlarında atık birikmesi, hem orada yaşayan organizmaları hem de yeraltı suyunu etkileyen zehirli maddelerin toprağa salınmasına katkıda bulunur.

Gübrelerin yoğun kullanımı da toprağın asitlenmesine katkıda bulunarak bitkilerin gerekli besin maddelerini absorbe etme yeteneğini azaltır.

Bu içerik sayesinde, kimyasal ajanların ekosistemler üzerindeki kirliliğinin ciddiyetini ve etkisini, ayrıca insan davranışının en değerli kaynaklarımızın yok olmasına nasıl katkıda bulunduğunu anlayacağınızı umuyoruz.


Yorumunuzu bırakın

E-posta hesabınız yayınlanmayacak. Gerekli alanlar ile işaretlenmiştir *

*

*

  1. Verilerden sorumlu: Miguel Ángel Gatón
  2. Verilerin amacı: Kontrol SPAM, yorum yönetimi.
  3. Meşruiyet: Onayınız
  4. Verilerin iletilmesi: Veriler, yasal zorunluluk dışında üçüncü kişilere iletilmeyecektir.
  5. Veri depolama: Occentus Networks (AB) tarafından barındırılan veritabanı
  6. Haklar: Bilgilerinizi istediğiniz zaman sınırlayabilir, kurtarabilir ve silebilirsiniz.